Daha İyi İş İlişkileri için İletişimi Geliştirme Yolları
İş ilişkileri, kariyerinizin önemli bir parçasıdır ve en kritik olanı ise, patron ile çalışan arasındaki ilişkidir. Sizinle amiriniz arasındaki doğrudan bir gerginlik, iş tatmini ve kariyer hedeflerinizde yıkıcı bir etkiye sahip olabilir.
Personel hizmetleri sağlayıcısı Spherion'ın bölüm başkanı Sandy Mazur, kesin işyeri politikalarının - etrafındaki farklı beklentilerin - çalışanlar ve yöneticiler arasında kopuk, çatlak bir ilişki oluşturabileceğini söyledi.
"Bu yılın (Spherion) Yükselen İşgücü Araştırması, işçilerin daha fazla esneklik ve iş-yaşam dengesi talepleri karşısında işverenlerin tam tersi istikamette eğilimde olduğunu tespit etti. İş tutumu söz konusu olduğunda patronlar, yönetim ortamının ve şirket kültürünün en önemli olduğunu, ancak çalışanlar da, kıdem tazminatı, maaş ve kazançların büyümesinin tutum için çok önemli olduğuna inanıyor "dedi.
Ancak bunlar sadece işverenler ve çalışanlar arasında çatışmaya neden olabilecek konular değil. Rosalinda Oropeza Randall, görgü kuralları uzmanı ve "Yönetim Odasında Saçmalama: İşyerindeki Yaygın İkilemleri İdare Etme Rehberiniz" (Familius, 2014) yazarı, kişilik çatışmalarının, kötü yönetim tarzının ve genel bir saygı veya anlayış eksikliğinin işçiler ile yöneticiler arasındaki ilişkiye de zarar verebileceğini belirtiyor.
Oropeza Randall, Business News Daily'e verdiği demeçte, "Çalışanlar, takdir edilmeme, değersiz görülme veya işten atılma hissine kapıldığında ya da patronun departmanı yönetme biçimine karşı geldiğinde işleri aksatmaya ve iletişimsizliğe düşebilirler" dedi. "Bu işyeri için bir zehir."
İş Yerindeki İletişimin Geliştirilmesi
Hem çalışanlar hem de liderler için ilişkileri geliştirme, birbirinizle iletişim şeklinizin nasıl olduğuyla başlar. İK firması Kavaliro'nun yönetici ortağı Bill Peppler, çalışanları patronları ve meslektaşları ile ilgili meselelerde profesyonel ve saygılı bir şekilde davranmaları konusunda cesaretlendiriyor.
Peppler, "Sorunlara, şikayetçi bir şekilde yaklaşmaktan daha ziyade proaktif bir tarzda çözüm bulun" dedi. Oropeza Randall;Patronunuzla konuşurken , çalışanları işaret eden parmaklardan kaçınmak için "siz" veya "onlar" yerine 'ben' e odaklanmış ifadeler kullanmanızı tavsiye ediyor. Örneğin, "endişe duyuyorum ..." ya da "Ben bu şekilde hissediyorum ...", ifadeleri suçu başkasına atıyormuşsunuz hissi veren "Onlar beni hissettirdiler ..." ifadesinden çok daha etkili ve profesyonel bir ifade olabilir. "Endişelerinizi gidermeye hazır olun, sorunu kendiniz gidermek için elinizden gelen her şeyi yaptığınızı gösterin" dedi.
Liderler İçin İpuçları: Yukarıdan Aşağıya Sorunların Çözülmesi
Bir çalışanın sizinle veya yönetim tarzınızla ilgili bir problemi varsa, sizinle hemen doğrudan karşı karşıya gelebilecek kadar kendisini rahat hissetmeyebilir. Nihayet bir problem hakkında size yaklaştıklarında, bu konuda bir şeyler yapmak sizin sorumluluğunuzda.
Mazur "Çoğunlukla, (patronlar) çalışanların karşılaşabileceği sorunları bilmiyor ya da temas kurmuyorlar" dedi. "Dolayısıyla, bir çalışan bir endişeyi veya bir meseleyi çözmek için patronuna yaklaştığında, mümkün olan en iyi şekilde çözme sorumluluğunu patronda görüyor."
Mazur, dürüst cevap vermeyi, uygun bir uzlaşma bulmayı ya da çalışan için bir değişiklik uygulamayı öneriyor.
Gerçekten dinlemek ve sabırlı olmak ve çalışanın şikayet ettiğini söyleyip geri göndermemek önemli. Oropeza Randall, yöneticilere getirilen sorunların genellikle doğru olduğunu belirtti. Ayrıca patronların personelinden düzenli geribildirim istemek üzere bir sistem oluşturması gerektiğini de belirtti.
"Onlara düşüncelerini ara sıra sormayı unutma - onlar senin sahadaki gözlerin ve kulakların ve onlar sahada neler olup bittiğine dair oldukça iyi fikirleri olduğuna dair bahse girebilirler, size yardımcı olabilirler."
Çalışanlar İçin İpuçları: Meslektaşlarınıza Söylememeniz Gereken Şeyler
İşyerinde ilişki problemlerini çözmek yalnızca patronun sorumluluğu değildir. Headyway Capital ve DesignTAXI InfoGraphic'e göre, çalışanlar patronlar ve iş arkadaşlarıyla konuşurken aşağıdaki 12 cümlecikten kaçınarak iletişimi geliştirebilirler:
- 'Bu benim sorunum değil'. İlk başta sorumluluklarınızı veya "sorununuz" olmayan şeyleri söylemek kolaydır. Patrona durumu daha iyi çözebileceği bir başkasıyla konuşmasını söyleyerek takım oyuncusu olduğunuzu gösterin.
- 'Her zaman böyle yapardık'. Tarih ve geleneğin yeri vardır ve tecrübe değeri vardır. Bununla birlikte, bunu bir patrona veya amirinize söylerken iyi niyetli olsanız bile, esnek olmadığınız ve bir yönteme saplandığınız anlaşılabilir. Neden değiştirmeniz gerektiğini anlamakta zorlanıyorsanız, patronunuza veya meslektaşınıza, onların yolunda gitmenin faydalarını açıklamalarını isteyin.
- 'Yapabileceğim hiçbir şey yok.' Bir sorunun tüm olasılıklarını bitirdikten sonra devam etmesi sinir bozucu oluyor. Bir çözüm insanı tutumu benimsemek size ve ekibinize çok daha fazla yardımcı olacaktır. Bunu söylemek yerine patronunuzdan başka çözümlerle ilgili yardım isteyin.
- 'Bu bir dakikalık iş'. Görevlerin tamamlanması nadiren bir dakika alır. Beklentisi olan bir meslektaşınız olduğunda, onu rahatlamak istersiniz, ancak bu, acele etme veya işi eksik tamamlama anlamına gelebilir. Daha gerçekçi bir zaman çizelgesi ile meslektaşınıza veya patronunuza geri dönün.
- 'Bu hiç mantıklı değil'. Sorun çözme zorluklarıyla birlikte gelir ve ilk başta çözmek zor olabilir. Negatif görünmek yerine, kişinin ne söylediğini anlamak ve tartışmak için ona zaman ayırın.
- 'Yanılıyorsun'. Konu hakkında inatçı iseniz, cümlenin anlamı kayabilir. Mesajınız kaba görünebilir ve çam devirebilirsiniz. Neden katılmadığınızı daha diplamatik bir dille ifade edin ve geribildirim isteyin.
- 'Özür dilerim, ama' ... Özrün devamında söylenen 'ama' ifadesi bütün özrü hükümsüz bırakır. Bir dahaki sefere hatanın sorumluluğunu alın ve en kısa zamanda düzelteceğinizi söyleyin.
- 'Zannetmiştim ki…' Hata yapmak çok kolay ve genellikle de iletişimsizlikten kaynaklanıyor. Ne olursa olsun, zannı ifade etmemeniz en iyisidir. Bunun yerine yapılması gerekenler konusunda açıklama isteyin.
- 'Elimden gelenin en iyisini yaptım.' Her zaman en iyisini yapmanız beklenir; ancak bazen beklentileri karşılamazsınız. Patronunuzla konuşun ve bir dahaki sefere ne yapılması gerektiğini sorun.
- 'Şöyle yapsaydın...' Sinirli olduğunuzda yanlışları işaret etmek kolay bir yoldur ancak suçu başkasına yüklemek ve çalışma şeklinde hata bulmak iyi bir yaklaşım değildir. Yapıcı olmaya çalışın ve bunun yerine "İşe yaramadı; bir dahaki sefere şunu deneyin.' deyin
- 'Yanılıyor olabilirim, ama ...' Bir fikriniz olabilir, ancak kendinize güvenmezseniz ve endişeli görünürseniz başkaları ne düşündüğünüzü göz ardı edebilir. Kendinizi indirgemeyin ve insanlara bunun yerine bir fikriniz olduğunu söyleyin.
- 'Zamanım olmadı.' Bir günde asla yeterli saat yoktur ve çelişkili öncelikler çoğu insan için bir endişe kaynağıdır. Zaman çizelgenizle birlikte proaktif ve gerçekçi olun: "Bunu şu vakte kadar halledebilirim ..."
'İşyerinizdeki sorunlar birbirinizle nasıl konuştuğunuzun ötesine geçiyorsa, en iyi yol bu sorunun üstesinden gelmektir.' Mazur, çalışanların ve patronların karşılıklı güven ve saygıya dayanan güçlü bir ilişki geliştirmeyi amaçlamaları gerektiğini vurguluyor.
"Her iki tarafın da bu ilişkiyi beslemesi konusunda ortak bir çaba ve katkısı varsa, hem çalışanların hem de patronların birbirlerinin hedefleri ve beklentilerini karşılama ve hedeflere senkronize olma olasılıkları daha yüksektir" dedi. 'Patron ve çalışan arasındaki sağlam bir ilişki, işveren için uzun vadeli bir kazanç demek. Çünkü mutlu çalışanlar daha fazla ilgili, motive ve üretken olma eğilimindeler. "
Yorumlar
YORUM YAP
Hesabınız varsa giriş yapmak için tıklayın