Kategori : Mobil İletişim Sistemleri

Giyilebilir teknoloji ürünlerindeki patlama özellikle akıllı saatlerdeki gelişmeler, önemsenmeyecek gibi değil. Aslında reklam şirketleri bu teknoloji merkezli reklam kampanyaları oluşturmak için çaba gösteriyorlar. İngiltere merkezli Juniper araştırma firmasının bir raporuna göre 2019’a kadar akıllı saat reklamlarına yapılacak harcama yaklaşık olarak 70 milyon dolara yükselecek.

2018 yılı yeni akıllı saat modellerinin piyasaya çıkması için vitesin yükseleceği yıl. Uzun zamandır beklenen Android Wear 2.0 yavaş yavaş kendini göstermeye başladı ve muhtemelen Samsung GearS3 ve Apple Watch serisi peşinden gelecek. Üstelik, Fitbit’in sadece fitness takibi değil ondan birkaç adım önde özelliklere sahip akıllı saat üretmesi de bekleniyor.

Bunlara ek olarak, TV, bilgisayarlar ve akıllı telefonlara ek olarak 4. ekran olarak da bilinen akıllı saatler, akıllı telefonlara nispeten bazı ilginç avantajlara da sahip. Akıllı telefonlar kullanıcılarıyla günün bütün zaman dilimlerinde beraber ama akıllı saatler fiziksel olarak kullanıcılarına daha yakın ve reklam oynatmak söz konusu olduğunda daha rahat erişilebilir durumda.

Küçük Ekran, Büyük Rekabet

Giyilebilir ve kolaylığına rağmen akıllı saatler akıllı telefonlarla kıyaslandığında daha küçük ekrana sahip ve özellikleri de daha kısıtlı. Sonuç olarak, reklam ajansları kullanıcıların anlık lokasyonu, aktivitesi ve müşteri davranışlarını da göz önünde bulundurarak yüksek hedefli reklamları sunmaya ihtiyaç duyacaklar. Akıllı saatler için tasarlanan yüksek hedefli reklamlar belki sesli ve görsel özelliklere sahip danslı ve müzikli interaktif olmayabilir ama eğer doğru zamanda ve yerde kullanıcıların bileklerine doğrudan hitap edebilirse oldukça yüksek verimliliğe sahip olabilir.

Reklamların hiper hedefleme yapabilmesi birkaç etkin yolla mümkün olabilir. Mesela, akıllı bir saat size fitness yaptıktan sonra atıştırmalık hafif bir yemek reklamı sunabilir ya da kullanıcısına bir restaurantın önünden geçerken içerde çok yakın bir arkadaşı olduğunu söyleyebilir.

Juniper firmasının araştırması aynı zamanda kullanıcıların akıllı telefonlara göre akıllı saatlerde daha az zaman geçirdiğini vurguluyor ki bu da reklam ajanslarının kampanya tasarlarken bu durumu göz önünde bulundurmaları gerektiğini ortaya çıkarıyor.

Hassas Bir Deneyim

Bilgi ulaştırmasına ek olarak akıllı saatler, reklamcıların anlamlı dataları toplayabilmesi için harika bir yol olabilir. Nesnelerin İnterneti (IoT), kullanıcıların hareket, nabız, vücut sıcaklığı ve kan basıncı gibi gerçek zamanlı datalarını sensörler yardımıyla akıllı saat üzerinden daha erişilebilir hale getirir. Yani Nesnelerin İnterneti (IoT) akıllı saatleri bir nevi biyoteknolojik bir ürün haline getiriyor. Reklamcılar toplanan dataları kullanarak kullanıcıların ne zaman uyandığını bile tanımlayabilir hale geliyor. Kahvaltı ürünleri üreticilerinin ellerini ovalamaya başladığını tahmin etmek güç değil bu durumda.

Kullanıcı ile doğru zamanda iletişim kurmak isteyen bir çok marka için onlarla etkileşimde bulunulacak en iyi zamanlamayı bilmek oldukça efektif olabilir. Bununla birlikte tabii ki reklamları çok itici yapmamak da önemli bir konu. Kullanıcılar izlendiklerini düşünmekten hoşlanmazlar, ama markaların motivasyonlarını yüksek tutmasından ya da reddedemeyecekleri indirim teklifleri yapmalarından da memnun olurlar.

Heyecanlı Günler Kapıda!

Akıllı saatler üzerinden reklam yapmanın geleceği parlak görünüyor. İstatistikler 2019 a kadar dünya genelinde giyilebilir cihaz pazarının yaklaşık olarak 155 milyon cihaza kadar büyüyeceğini gösteriyor. Kullanıcıların kalbine kelimenin tam manasıyla daha yakından hitap etmek için patlayacak bir pazara girmek isteyen reklam ajansları açısından heyecan uyandırıcı zamanlar kapımızda.