2021 Yılı Yazılım ve Teknoloji Trendleri
Dağıtılmış bulut, Yapay Zeka (AI) mühendisliği, sibergüvenik ağı ve düzenlenebilir işler 2021 için en iyi trendler olarak görülüyorlar.
COVID-19 süresince kapalı olan çalışma yerlerine dönen endüstriyel site çalışanları bazı değişiklikler farkettiler. Sensörler veya RFID etiketleri, çalışanların ellerini düzenli olarak yıkayıp yıkamadıklarını kontrol ediyordu. Çalışanların maske kurallarına uyup uymadığı ve hoparlörlerin kural ihlalleri konusunda insanları uyarması için bilgisayar görüşü belirlendi. Dahası, bu davranışların verileri insanların çalışırken nasıl davrandıklarını etkilemek için kuruluşlar tarafından toplandı ve analiz edildi.
Davranışları yönetmen için bu tarz verilerin toplanması ve kullanımına Davranış İnterneti ya da orijinal adıyla Internet of Behavior (IoB) denir. Kuruluşlar yalnızca elde ettikleri veri miktarını değil, aynı zamanda farklı kaynaklardan gelen verileri nasıl birleştirdiklerini ve bu verileri nasıl kullandıklarını da geliştirdikçe, IoB kuruluşların insanlarla nasıl etkileşimde bulunduğunu etkilemeye devam edecek.
IoB, dayanıklı işletmelerin COVID-19'un neden olduğu şu güncel kargaşada ve dünyanın mevcut ekonomik durumunda ihtiyaç duyduğu esnekliği sağlayacak dokuz stratejik teknoloji trendinden biridir.
“IoB, davranışları değiştirmek için verileri kullanmakla alakalıdır”
Bu yılın trendleri üç ana temaya ayrılıyor: İnsan merkezlilik, konum bağımsızlığı ve esnek teslimat.
İnsan merkezlilik: Pandemi insanların nasıl çalıştığını ve kurumlarla etkileşimini değiştirmiş olsa bile, insanoğlu hala tüm işlerin merkezindedir. Ve insanlar da günümüz çevresinde dijitalleşmiş süreçlere ihtiyaç duymaktadırlar.
Konum bağımsızlığı: COVID-19; çalışanların, müşterilerin, tedarikçilerin ve kurum ekosistemlerinin fiziksel olarak bulundukları yerleri değiştirdi. Konum bağımsızlığı, bu yeni iş versiyonunu destekleyecek bir teknoloji değişimine gereksinim duymaktadır.
Esnek teslimat: İster bir pandemi ister durgunluk dönemi olsun, dünyada dengesizlik mevcut. Değişmeye ve uyum sağlamaya hazırlanan kuruluşlar, her türlü kesintinin üstesinden gelecektir.
Her zamanki gibi, bu dokuz stratejik teknoloji trendi birbirinden bağımsız çalışmıyor, aksine birbirini etkiliyor ve güçlendiriyor. Tümleşik yenilik bu trendler için kapsayıcı bir temadır. Birlikte, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içerisinde kuruluşlara rehberlik edecek kurumsal esnekliği sağlarlar.
Trend 1: Davranışlar İnterneti (Internet of Behaviours/IoB)
COVID-19 kural izleme örneğinde görüldüğü üzere IoB, davranışları değiştirmek için verileri kullanmakla alakalıdır. Günlük hayatın “dijital tozu”nu –dijital ve fiziksel dünyaları kapsayan veri- toplayan teknolojilerdeki artışla beraber bilgi, geri bildirim döngüleri yoluyla davranışları etkilemek için kullanılabilir.
Örneğin; ticari araçlar için, telematikler ani frenlerden sert dönüşlere kadar sürüş davranışlarını izleyebilir. Şirketler ardından bu veriyi kullanarak sürücü performansını, yönlendirmesini ve güvenliğini geliştirebilir.
“IoB bireysel kullanımların hedefleri ve sonuçlarına bağlı olan etik ve sosyal çıkarımlara sahiptir”
IoB, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok kaynaktan veri toplayabilir, birleştirebilir ve işleyebilir: Ticari müşteri verisi; kamu sektörü ve devlet kurumları tarafından işlenen vatandaş verileri; sosyal medya; yüz tanımanın kamuya açık dağıtımları; ve konum takibi. Bu veriyi işleyen teknolojinin artan kapsamlılığı bu trendin büyümesini mümkün kıldı.
IoB bireysel kullanımların hedefleri ve sonuçlarına bağlı olan etik ve sosyal çıkarımlara sahiptir. Sağlık sigorta şirketlerinin primleri azaltmak için yapılan fiziksel aktiviteleri takip etmek için kullandığı aynı giyilebilir eşyalar aynı zamanda market alışverişleri için de kullanılabilir; çok fazla sağlıksız ürün primleri artırabilir. Bölgeden bölgeye değilen gizlilik kanunları, IoB’nin benimsenmesini ve ölçeğini önemli ölçüde etkileyecektir.
Trend 2: Toplam deneyim
Toplam deneyim, iş sonucunu dönüştürmek için çoklu deneyimi, müşteri deneyimini, çalışan deneyimini ve kullanıcı deneyimini birleştirir. Asıl amaç teknolojiden çalışanlara, müşterilerden kullanıcılara kadar herbirinin genel deneyimini geliştirmektir.
“Bu trend, kuruluşların COVID-19 bozucularından yararlanmalarını sağlar”
Bir silodaki her birini ayrı ayrı iyileştirmenin aksine, tüm bu deneyimleri sıkı bir şekilde birbirine bağlamak, bir işletmeyi rakiplerinden çoğaltması zor bir şekilde ayırarak sürdürülebilir rekabet avantajı yaratır. Bu trend, kuruluşların uzaktan iş, mobil, sanal ve dağıtılmış müşterileri içeren COVID-19 bozucularından yararlanmalarını sağlar.
Örneğin bir telekomünikasyon şirketi, güvenliği ve memnuniyeti iyileştirme amacıyla tüm müşteri deneyimini dönüştürdü. İlk olarak, mevcutta olan bir uygulama aracılığıyla bir randevu sistemi kurdu. Müşteriler randevuları için gelip mağazaya 25 metreye kadar yaklaştıklarında iki şey alırlar: 1) Onları check-in işlemleri boyunca yönlendirecek bir bildirim ve 2) mağazaya güvenli bir şekilde girip sosyal mesafeyi koruyabilmelerinin ne kadar süreceğini bildiren bir uyarı.
Şirket ayrıca hizmetini daha fazla dijital kiosk içerecek biçimde ayarladı ve çalışanların, donanıma fiziksel olarak dokunmak zorunda kalmadan müşterilerin cihazlarına birlikte ögz atmak için kendi tabletlerini kullanmalarına olanak verdi. Sonuç ise müşterilerin ve çalışanların adına daha güvenli, sorunsuz ve entegre bir genel deneyim oldu.
Trend 3: Gizliliği artıran bilişim
Gizliliği artıran bilişim kullanılırken verileri koruyan üç adet teknolojiye sahiptir. İlk olarak hassas verinin işlenmesi veya analiz edilmesi için güvenilir bir ortam sağlar. İkinci olarak, merkezi olmayan bir biçimde işlem ve analiz yapmayı gerçekleştirir. Üçüncü olarak ise işlemden veye analizden önce veri ve algoritmaları şifreler.
Bu trend, kuruluşların araştırma konusunda bölgeler genelinde rakipleriyle gizlilikten feragat etmeden güvenli bir biçimde işbirliği yapmalarına olanak tanır. Bu yaklaşım, gizliliği veya güvenliği korurken, artan veri paylaşma ihtiyacı için özel olarak tasarlanmıştır.
Trend 4: Dağıtılmış bulut
Dağıtılmış bulut, bulut hizmetlerinin farklı fiziksel konumlara dağıtıldığı yerdir fakat; işletim, yönetim ve evrim, halka açık bulut sağlayıcısının sorumluluğunda olmaya devam etmektedir.
“Dağıtılmış bulut, bulutun geleceğidir”
Kuruluşların bu hizmetlere fiziksel olarak daha yakın olmasını sağlamak, düşük gecikme senaryolarına yardımcı olur, veri maliyetlerini azaltır ve verilerin belirli bir coğrafi alanda kalması gerektiğini belirleyen yasalara uyum sağlamaya yardımcı olur. Yine de, bu aynı zamanda kuruluşların halka açık buluttan yararlandığı ve maliyetli ve karmaşık olabilen kendi özel bulutlarını yönetmedikleri anlamına da gelir. Dağıtılmış bulut, bulutun geleceğidir.
Trend 5: Her yerde işlem
Bir her yerde işlem modeli, işletmelerin COVID-19 döneminde kendilerini göstermeleri için büyük önem arz etmektedir. Özünde, bu işletim modeli, müşterilerin, işverenlerin ve iş ortaklarının fiziksel olarak uzak çevrelerde faaliyet gösterdiği her yerden işe erişilmesine, teslim edilmesine ve etkinleştirilmesine imkan sağlar.
Her yerde işlem için model “dijital öncelikli, uzaktan öncelikli”dir; örneğin, yalnızca mobil olan, ancak para transferinden hesap açmaya kadar her şeyi fiziksel etkileşimsiz gerçekleştiren bankalar. Dijital, her zaman varsayılan olmalıdır. Bu, fiziksel alanın yerinin olmadığı anlamına gelmez ancak fiziksel veya dijital yeterliliklerinin sorunsuz bir biçimde sunulması gerekip gerekmediğine bakmadan, örneğin fiziksel bir mağazada temassız ödeme gibi dijital olarak geliştirilmelidir.
Trend 6: Siber güvenlik ağı
Siber güvenlik ağı; ölçeklenebilir, esnek ve güvenilir siber güvenlik kontrolüne yönelik dağıtılmış mimari bir yaklaşımdır. Birçok şey artık geleneksel güvenlik parametrelerinden bağımsız olarak var olmaktadır. Siber güvenlik ağı özellikle güvenlik parametresinin bir nesnenin ya da kişinin kimliğine sınırlarında belirlenmesine olanak sağlar. Politika düzenlemesini merkezileştirerek ve politika uygulamasını dağıtarak daha modüler, duyarlı bir güvenlik yaklaşımı sağlar. Çevre koruması daha az anlamlı hale geldikçe, “duvarlarla kaplı şehir”in güvenlik yaklaşımı ihtiyaçları doğrultusunda gelişmelidir.
Trend 7: Akıllı birleştirilebilir işletme
Bir akıllı birleştirilebilir işletme, mevcut duruma göre kendini ayarlayabilen ve temelde yeniden düzenleyebilen bir işletme türüdür. Kuruluşlar, daha hızlı dijital dönüşümü sağlamak adına dijital iş stratejisini hızlandırdıkça, atik olmaları ve eldeki verilerden haberdar olarak hızlı iş kararları vermeleri gerekmektedir.
Bunu başarıyla yapmak için, kuruluşlar bilgiye daha iyi erişim sağlamalı, bu bilgileri daha iyi sezgilerle artırmalı ve bu sezginin sonuçlarına hızlı bir şekilde yanıt verebilmelidir. Bu aynı zamanda organizasyon genelinde artan bağımsızlığı ve demokratikleşmeyi de içerecek ve işletmelerin bazı bölümlerinin verimsiz süreçler yüzünden tıkanmak yerine hızlı bir şekilde yanıt vermesini sağlayacaktır.
Trend 8: Yapay zeka (AI) mühendisliği
Güçlü bir yapay zeka (AI) mühendislik stratejisi, yapay zeka yatırımlarının tam değerini sunarken, yapay zeka modellerinin performansını, ölçeklenebilirliğini, yorumlanabilirliğini ve güvenilirliğini kolaylaştıracaktır. Yapay zeka projeleri genellikle sürdürülebilirlik, ölçeklenebilirlik ve yönetimle ilgili sorunlarla karşı karşıya kalır ve bu da onları çoğu kuruluş için bir sorun haline getirir.
Yapay zeka mühendisliği, yapay zekayı bir dizi özelleştirilmiş ve izole edilmiş projeden çok genel DevOps sürecinin bir parçası haline getiren bir yol sunar. Birden çok yapay zeka tekniği kombinasyonunu işlenebilir hale getirirken daha net bir değer yolu sağlarken, yapay zeka heyecanını dizginlemek için çeşitli kontrolleri bir araya getirir. Yapay zeka mühendisliğinin yönetim yönü nedeniyle sorumlu yapay zeka; güven, şeffaflık, etik, adalet, yorumlanabilirlik ve uyumluluk sorunlarını çözmek için ortaya çıkıyor. Bu, yapay zeka sorumluluğunun işlenebilir hale getirilmesidir.
Trend 9: Hiper otomasyon
Hiper otomasyon, bir kuruluşta otomatik hale gelmesi gereken her şeyin otomatik hale getirilmesi gerektiği fikridir. Hiper otomasyon, modernize edilmemiş eski yöntemlerle ilerleyen kuruluşlar tarafından yürütülür ve bu kuruluşlar son derece son derece maliyetli ve geniş sorunlar yaratır.
Birçok kuruluş; yalın, optimize edilmiş, bağlantılı, temiz veya aşikar olmayan teknolojilerden oluşan bir “yama işi” ile desteklenmektedir. Aynı zamanda dijital işlerin hızlanması; verimlilik, hız ve demokratikleşme gerektirmektedir. Verimlilik, etkinlik ve iş çevikliği gibi konulara odaklanmayan kuruluşlar geride kalacaktır.
Yorumlar
YORUM YAP
Hesabınız varsa giriş yapmak için tıklayın