Koronavirüs kısa sürede hayatın bir parçası haline geldi, öyle de kalacağa benziyor. Bu dönemde toplumsal ve bireysel pek çok davranışımız değişiyor, edindiğimiz yeni davranışların da birçoğunun kalıcı hale geleceği tahmin ediliyor. İnsanların toplu halde bir arada bulunduğu mekânlar, toplantılar, etkinlikler,  ofisler, çalışma hayatı gibi pek çok parametre bu pandemiden etkilendi, etkilenmeye de devam ediyor. Salgın son bulduktan sonra alışılmış dünyanın çok uzağında farklı bir dünyada yaşayacak olduğumuz tezi de yabana atılmayacak kadar mantıklı bir yaklaşım olarak karşımızda duruyor.

Koronavirüsün yol açtığı ve kalıcı olması muhtemel konulardan bir tanesi olan uzaktan çalışma sorunsalına gelelim. Kimileri için birkaç hafta öncesine kadar bir hayal olarak düşünülen evden çalışma efsanesi şuan pek çok firmanın zorunlu olarak uygulaması gereken bir durum haline geldi. Pek çok kişiden,

         Uzaktan da oluyormuş aslında,

         Yıllardır boşuna kira vermişiz kocaman ofislere,

         Kendime daha çok vakit ayırabiliyorum,

         Daha mutlu çalışıyorum

gibi itiraflar gelmeye başladı.

Aslında Ar-Ge ve teknoloji firmaları esnek çalışma, ofisten bağımsız çalışma gibi kavramlarla birkaç sene öncesinden tanışmıştı. Özellikle Google, Facebook gibi teknoloji devleri geleneksel düşüncenin aksine bol oyunlu, neşeli çalışma ortamları dizayn ettiler. Giriş-çıkış saati gibi, izin alma gibi stresli durumlardan çalışanlarını ve kendilerini arındırdılar. Sonuca bakıldığında bu sistem mutlu ve dolayısıyla üretken beyinler üretti. Asıl cevaplanması gereken soru şu; bu durum her sektöre uyarlanabilir mi, her iş sahasında aynı olumlu etkiyi verebilir mi? Cevap kesinlikle EVET. 

Endüstri 4.0 kavramını biraz derinlemesine incelediğimizde karşımıza şu çıkıyor; insan bedeni ile yapılan tüm işlemler makinalar ve yapay zekâlar tarafından yapılacak, insan yalnızca beyni ve üretkenliğiyle iş dünyasında var olacak. Biraz korkutucu ve bilim kurgu gibi gelse de yakın gelecekte bizi bekleyen senaryo bu şekilde. Bu durumda ortaya çıkan en büyük ihtiyaç düşünen ve üretken insan beyninin varlığı. Bu da demek oluyor ki önümüzdeki 10 senenin devleri elindeki insan kaynağını esnek ve üretken hale getirebilen firmalar olacak. Gelecekteki yerinizi sağlamlaştırmak istiyorsanız şimdiden dijitalleşmeniz ve işlerinizi uzaktan yürütebilme kabiliyetini kazanmanız gerekiyor. Bu kabiliyeti kazanamayan firmaların pazar paylarını kaybedeceğini söylemek çok da zor değil.

Bugünden yarına gerçekleşebilecek bir değişimden bahsetmiyoruz elbette ki. Bu bir dijitalleşme yolculuğudur. Yolculuğa çıkmak için önce valiz hazırlamak gerekir, ardından rotayı belirlemek ve ulaşılmak istenen hedef için belli bir süre yolda ilerlemek. Dijitalleşme yolculuğunun rotasını şu şekilde sıralayabiliriz;

•    Mevcut Dijital Yeteneklerinizi Değerlendirin

Dijital dönüşümde başarı için, şirketlerin elindeki dijital yetenekleri doğru değerlendirmesi çok önemli. Elinizde hali hazırda bulunan dijital yeteneklerinizi belirlemek olmayan ve olması gereken yeteneklerinizi belirlemenize yardımcı olacaktır.

• Geniş ve Kapsamlı Bir Dijital Yol Haritası Oluşturun 

Şirketiniz için “dijital” ne anlama geliyor? Bu konunun netleşmesi yol haritasına başlanmasında önemli rol oynayacak. Devam eden projeler olsa bile şirketin başarılı olabilmesi için sıfırdan yeni bir yol haritası oluşturmak dijital dönüşüm için önemli bir adım. Yeni yol haritası ve iş modeliyle uyumlu olmayan projeleri bitirmek veya önemlerini azaltmak noktasında da cesur olmak gerekiyor. 

• Liderlerinizin Dijital Gelişimini Sağlayın

Dijital dönüşümde başarılı olabilmek için şirket liderlerinin bulut bilgi sistemleri, IoT, sanal gerçeklik, blok zinciri gibi dijital teknolojiler konusunda bilgi sahibi olmasının önemi çok büyük. Bilinmeyen alanlarda stratejik kararlar almak her zaman zordur. Bu sebeple dijital stratejiyi oluşturmadan önce merkezdeki yöneticilerin dijital alanda gelişimini sağlamak önemli bir adım. 

• İş Gücünüzü Dönüşüm İçin Hazırlayın

Bütün çalışanların yeteneklerinin değerlendirilmesi ve doğru yetenek özelliklerinin belirlenmesi, dijital dönüşümü destekleyerek yeni iş modellerinin katlanarak güçlenmesini sağlayabilir. Değerlendirme sonrası ihtiyaç duyulan yetenekler arasında eksik olanların tespitiyle, bu boşlukların mevcut çalışanlarca doldurulabilmesi için şirketin kendi akademisinin oluşturulması dönüşümde anahtar rol oynayabilir. 

• Dijital Yolculuğunuzu Sürekli Geliştirin

Bir şirketin dijital dönüşümü karmaşık ve zorlu bir yolculuk. Bu süreç bir gecede gerçekleşmiyor ve zaman içinde sürekli gelişimle desteklenmesi gerekiyor. 

• Dönüşümünüz İçin Gerçekçi Bir Bütçe Belirleyin

İşinizi makul bir yatırım yapmadan dönüştürmek neredeyse imkânsız. Gerçekçi bir bilgi teknolojileri finansmanı ise başarılı bir dijital dönüşümün temel faktörlerinden biri. İhtiyacınız olan kaynak miktarı çoğunlukla stratejik hedeflerinize bağlıdır. Bununla birlikte, ekibiniz için seçtiğiniz iş birliği modeli de önemli bir rol oynuyor. 

• Dijital Dönüşüme Başlayın

Dijital dönüşüm söz konusu olduğunda hiçbir şey yapmamak en büyük risk olabilir. Ayakta kalmak için dijital dönüşüme direnmek yerine değişime bir an önce adapte olmayı seçenler bu süreçten kazançlı çıkabilecek. 

İçinde bulunulan pandemi dönemi şirketler için dijitalleşme yolculuğunda stratejileri belirlemek ve dijitalleşmek için bir fırsat dönemi olabilir. Rakipler muhtemelen dijitalleşme çalışmaları yapmakta. Evden çalışmayı zorunlu ve geçici bir durum olarak değerlendirmek yerine daha yüksek verimle çalışmak olarak değerlendirerek başlamak gerekli. İşlerin uzaktan takip edilmesinin dijital bir platform olmadan yapılması pek mümkün gözükmüyor.

Nereden başlamalıyım diye soranlar için şu bilgiyi eklemek yerinde olacaktır; Bazı platformlar bu dönemde ücretsiz versiyonlarını erişime açarak evden çalışmak zorunda kalan firmalara destek oluyorlar. Bunlardan bir tanesi yerli bir “Proje yönetim Sistemi” olan PROSKOP. Geçtiğimiz günlerde Covid-19 süresince ücretsiz erişime açıldığı duyurulan ürün dijitalleşme yolculuğunuzda ilk adımınız olabilir.

Dijital dönüşüme başlamak aslında ne sanıldığı kadar kolay, ne de sanıldığı kadar zordur.

Sağlıkla kalın.

Safa ORAKÇI

MAKROGEM BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ A.Ş.